11 Mayıs 2012 Cuma

Yaman Akdeniz - Reha Ülkü İnternet Yazışmaları = 2001


Yaman Akdeniz – Reha Ülkü İnternet Yazışmaları

Önbilgi: Yaman Akdeniz adını i-net toplantılarında duydum. Kendisine internet üzerinden ulaştım. Belli bir süre için yazışmamız oldu.

O süre, ilginç bir biçimde 11 Eylül 2001’in hemen arifesine denk gelmiş, yani bugünün SOPA’larının çekilme nedeni olan olayın arifesine.

11 yıl sonra kendisinden yazışmalarımızı yayınlama izni isteyince, kendisi o zamanki hukukun eskidiğini belirtti ama yine de yayınlamama karışmadı.

Bir yazar olarak yazdığım her satırı yayınlanabilir olduğunu düşünürek yazarım. Başkalarının tersine, mahremiyet duygum zayıftır.

Tersine bakalım: Eğer bu yazışmalar olmasaydı, bugün o günlerin Türkiye’deki internet hukuku tarihçesine ilişkin belki de hiçbirşey olmayacaktı. O günden bugüne o kadar çok site geride iz bırakmadan silinip gitti ki internetin ölümsüzlüğünü düşünenler, ne kadar yanıldıklarını göremiyor olsalar da, deneyim bana tersine kaydettiriyor.

Bu da böyle bir şerh.

(11 Mayıs 2012)

*

Açıklama:

Yaman Bey, o sıralar İngiltere’de olduğu için, Türkçe klavye kullanamadı. Ben de metni olduğu gibi bırakmaya karar verdim. Bazı yazım eksikliklerini de olduğu gibi bıraktım.

Metinden anlaşılsa da, benim yazdıklarım ‘>’ imli olan bölümler.

*

I.

Reha,

>Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim. Adresinizi bir internet
>gazetesinden aldım. Mahkum olan Coşkun Ak ile ilgili bir yazınızdan...
>'www.demokrasim.net' sitesinde köşe yazarıyım.

Memnun oldum, yanliz Turkce karakter kullanmazsaniz okumam daha kolay olacak!

>Türkiye'de internet ceza hukukunu bilen yok. İnternet siteleri, sunucular,
>devlet kullanıcıları dışlama eğiliminde ve sonbaharda bir yasa daha çıkabilir.

Evet takip ediyorum ve bu konuda http://www.interreks.com adresinde yazilar yazmaya basladim (simdilik orada 3 tane yazi var). Internet hukuku ve ceza hukuku konulari yavas yavas Turkiye'de de takip edilmeye baslandi. Tabii isin icinde teknoloji olunca icine girilmesi cokta kolay olmayan bir konu bu.

>Başlangıç için size sorum:
>Coşkun Ak, şu an mahkumiyeti nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne
>başvurabilir mi ve nasıl? Bir kişi daha var. Aynı soru, onun için de
>geçerli. Sonucun onların lehine olması olasılığı nedir?

AIHM'e direk basvuru diye bir sey yok. Yargitay kararini verdikten sonra olabilir ya da once Anayasa'ya aykiri diye Anayasa Mahkemesi'ne belki gidilebilir. Procedure olarakta Turk hukukunu ben cok fazla bilmem. Fakat AIHM'e basvurmadan once genel olarak ic hukuk yollarinin tuketilmesi gerekiyor. Ancak ondan sonra AIHM'e basvurulabiliyor. Fakat Ak davasinda ic hukukta boyle bir suc tanimlanmadigi icin belki direk basvuru da yapilabilir. Yani zaten bu ic hukuka aykiri denilebilir. Coskun Ak
davasinda AIHM'de kazanma sansi kanimca yuksek. Nedeni de ic hukuka aykiriligi (boyle bir sorumluluk Internet moderatorlugu icin
tanimlanmamis). Bu kisa cevap, uzun cevapta boyle bir tanimlama yapilmis bile olsa bunun 10. maddeye aykiri olabilecegi ve Internet'in yazili basindan farkli oldugu gosterilebilir. Diger bahsettiginiz kisi ve dava Emre Ersoz davasi olabilir. O Coskun Ak davasindan biraz daha farkli. Orada 159. maddeden suclu bulunan ve hakareti direk olarak isleyen Emre Ersoz. Coskun Ak ucuncu anonim bir kisinin soylediklerinden (yazdiklarindan) dolayi 159 dan mahkum. Tabii Emre Ersoz konusu da tartismaya acik ama orada
konunun Internet olmasindan cok 159. maddenin icerigi ve uygulanmasi tartisilmali. Coskun Ak davasinda konu daha yakindan Internet ile ilgili.

>Köşe yazılarımın er veya geç beni mahkum ettireceğini biliyorum ve bu
>benim gerilememi gerektirmeyecek.

O tamamen baska bir konu.

>1960 doğumlu, Boğaziçi Üniversitesi İşletme mezunu ve 14 yıldır sokakta
>kitap satan biriyim. Bekarım, çocuksuzum, vergi numaram yok, SSK numaram
>yok, 20 yıl askerden kaçtıktan sonra bedelli yaptım, siyasal suçtan dolayı
>işkence gördüm ve 4 yıl hapis cezasıyla yargılandım ve rüşvetle beraat
>ettim. Yani, resmen yeterince handikapım var.

Bende askerligimi gecen sene bedelli olarak Ankara Etimesgut'ta yaptim.

>E postamı yanıtsız bırakırsanız, sizi haklı göreceğim.

Vallahi bugune kadar gelen mesajlarin hicbiri cevapsiz kalmadi. Elimden geldigi kadarda gelen sorulari cevaplamay calisiyorum. Sizin gecmisiniz benim size cevap yazmami etkilemez. Demokrasim.Net'i de ilk firsatta inceleyecegim.

Saygilarimla,

Yaman

(Soru: 27 Ağustos 2001 + Yanıt 28 Ağustos 2001)

*

II.

Reha,

>1. Mayis 2001'de kurulmus olan Turk internet polisi, suc unsuru buldugu e
>postalarin veya e grup mesajlarinin ciktisini alinca, suc durumu ortaya
>cikmis olur mu?

O tarihten once de EGM icerisinde bilgisayar suclari ile ilgili bir bolumvardi, simdi daha buyuyup yapilasma girisimindeler. Sorunun cevabi olabilir ama benim bildigim kadariyla bu tip online poliscilik oynamiyorlar. Fakat savciliklara suc duyurusu yapildiktan sonra - genelde vatandaslar o tip mesaj cikisini alip savciliklara gidiyorlar - polis isin icine karisiyor.

>2. Internet yasasi yok, o halde internet telif yasasi da yok. Bu durumda,
>Turkiye'deki internet gazetecilerinin telif hakki yok mudur?

Bu soyledigin tam olarak dogru degil. Internet yasasi ay da kanunu diye bir kavram zaten cok zor bir kavram ve tamamen telif haklari konusundan farkli.
Elektronik ortamda telif hakki yok diye bir sey yok. Ozellikle yazi ve fotograflarin mevcut telif haklari kanunu kapsaminda olmamasini gerektiren bir durum yok.

Yaman

(30 Ağustos 2001)

*

III.

Reha,

>1. Coskun Ak'in 'Internet Ust Kurulu'na secilmesi icin, aldigi ceza engel
>sayilir mi?

Zannetmiyorum. Internet Ust Kurulu'nun uye olma ya da secilme sartlarini incelemedim. Ama eger Coskun Ak hapse girerse zaten bu mumkun olmayabilir.
Agir hapis cezasi tabii ileride sicilini etkileyebilir diye dusunuyorum.

>2. Avrupa'da 'chat', e posta, internet gazeteciligi ve e grup ayrimlari
>hakkinda bilginiz var mi? Bizde, veto edilen yasada, e postalar suc unsuru
>sayilmamisti.

E-postalarin cesitli ulke kanunlarinda suc unsuru olarak sayilmasi mumkun.
Tabii is sadece bir print-out almakla bitmiyor ve eger traceability mumkun ise - mesela bir yahoo.com ya da hotmail.com adresinin kim tarafindan kullanildigi ya da hangi IP adresinden geldigi (bunu tespit etmek mumkun) - bu olabilir. Yani mesajin kimin tarafindan atildigi onemli. Bizde de traceability isi cozuldugu zaman savciliklar zaten islem yapiyor. Bu mumkun ve bunun veto edilen RTUK yasai ile zaten bir alakasi yok. Traceability'nin daha zor ya da mumkun olmadigi sistemler var - mesela benim organizasyonumun hushmail.com ile beraber girisimi olan http://www.cyber-rights.net bu bakimdan daha avantajli. Burada her isteyene bedava hotmail ya da yahoo tipi web based e-mail account'u veriyoruz.
Farklilik bizim account isteyenlerden hic bir kisisel bilgi talep etmememiz (yani kullanicilarin kim oldugunu biz bilmiyoruz) ve IP traceability'nin cok zor ya da mumkun olmadigi.

>'groups.yahoo.com'un Turkce e gruplari internet hukuku acisindan ilginizi
>cekebilir. 'dir.groups,yahoo.com/countries/Turkey:0' adresinden 2.000 e
>Turkce grubu gorebilirsiniz. Aslinda daha fazlalar ama farkli kodlarda yer
>aliyorlar.

OK sagol.

>Yazismalarimizi bir bicimde Turk internet kullanicilarina iletmek
>istiyorum. 'eMeclis' adinda bir e grup var. 200 milletvekili de uye. Oraya
>aktarma izni verebilir misiniz? Bunu sordugum icin bastan ozur dilerim.

Bu yazismalari bana tekrardan bir tek mail ya da word dokuman olarak gec ondan sonra ben uzerinden tekrar geceyim ondan sonra olabilir. Bire bir konusma yazisma baska gruplara acik mesaj baska.

Yaman

(31 Ağustos 2001)

*

IV.

Reha,

>1. Internette zaman asimi: Bir kitap yaziyorum, diyelim. Yalnızca
>internette yüklü. O yer ve zamanki yasalara gore suc unsurlari iceriyor.
>Belirli bir sure sonra yasalar degisip suc ortadan kalkiyor. Kitap
>matbulasiyor. Metinlerin yazilma tarihleri de var. Bunu yazar da kabul
>ediyor. Ortada bir suc olur mu?

Bunun cevabini vermek zor cunku gene konu direk olarak Internet'le ilgili degil. Yanlizca Internet'te bulunmasi suc unsurunu ortadan ladirmayabilir.
Basim zamaninda yazarin nerede oturdugu ve ne vatandasi oldugu da onemli.
Mesela TCK 159 aykiri bir davranisi Turkiye sinirlari icerisinde olmasa da cezalandiriyor. Kanimca dava konusu olabilmesi icin kitabin yazildigi tarih onemli. Ilk yazildigi tarihte dava konusu olmasi mumkun - sadece Internet'te basilmasi dava konusu olmasini engellemez. Fakat bu suc ortadan kalktiktan sonra ve kitap basildiktan sonra geriye donuk uygulama yapilabilir mi onu bilemem - eger kitabin gercekten o ilk tarihte yapildigi kanitlanabilirse. Kanunlar degistikten sonra zaten kanunsuzluk durumu ortadan kalkiyor.

>2. Izinsiz e posta okumak, izinsiz telefon dinlemek midir, izinsiz mektup
>acmak midir?

Ikisi gibi de olabilir. Sonucta ortada bir "interception of communications" dedigimiz kavram var. Yani kisiye ozel gorusmenin ya da haberlesmenin ucuncu bir sahis tarafindan ihlal edilmesi, acilmasi, okunmasi, dinlenmesi, ya da kopyalanmasi.

Yaman

(7 Eylül 2001)

*

V.

Reha,

>1. Bilgisayarların saatinin ve/ya tarihinin degistirilebilmesi, suc tarihi
>bakimindan anlam tasir mi?

Bilmiyorum, biraz daha acik bir senaryo ver bana. Fakat ben sana attigim bu mesaji 1990 Ocak ayi tarihli gostersem bile ISP loglarinda bunun ne zaman geldigi belli olur ve asil tarihin tespit edilmesi teknik olarak mumkun olabilir.

>2. E postalar mektup ve e grup yazismalari roportaj sayilip yayin hakki
>saglar mi? İngiltere'de bir mektubun alinaninca yayinlanmasi icin sinir var mi?

Etik olarak acik bir alana (gruplara) atilmis bile olsa sayilmaz. Bire bir mesajlarda da ya da mektuplarda bu duruma baglidir. Ben sana mesajlarimi "private and confidential" diye gonderiyorsam mesajlar "private and confidential" dir. Yanliz mektubu alan taraf bu mektup halki ilgilendiriyor deyip bunu yayinlayabilir. Kisaca bu duruma bagli. Mektubun kime yazildigina da bakar biraz. Doktorlar, avukatlar, ve gazetecilerle yapilan yazismalarda Ingiltere'de ve genelde butun ulkelerde bir confidentiality ve gizlilik durumu vardir ve eger bu goze alinmadan bazi bilgiler aciklanirsa dava konusu olabilir. Mesela sen Ingiltere Basbakani'nin doktorusun ve Tony Blair'in AIDS oldugunu doktoru olarak ogreniyorsun. Bunu gidip gazetelere verirsen Tony Blair seni dava edebilir.
Soylemek istedigim bazi yazismalarda mesleki sorumluluk olayi var ve bu ozellikle gazeteciler icinde gecerli - mesela bazi bilgileri kimden aldigini saklamak gibi. Ben sana "bu bilgiyi sana veriyorum ama makalende benden bahsetmeyeceksin" diyebilirim ve seninde mesleki sorumluluk ve gazetecilik etigi olarak buna saygi duyman gerekir. Bazi ulkelerde bu kanunla da belirtilmistir.

Umarim bu cevaplar cok fazla kafani karistirmaz!

Yaman

(16 Eylül 2001)

*

Reha,

Yeni akademik sezon gectigimiz haftalarda basladi, onun icin ozel
yazismalara bu ara cok fazla firsat bulamiyorum. Sen benim cabuk yazmama alistin biraz!

>1. Ben bir psikoloji danismanligi sitesinde (Turkce ama '.com' uzantili')
>bir psikologla yazistim. Onları yayinlamam, bir onun telif haklarini
>cignemek olur mu, iki gizlilik ilkesini bozmus olur muyum?

Izin alip yayinlarsan daha iyi olur, ya da bu tip bir yazismaya girismeden ne amacla yazisma yapmani blirtmende yarar var.

>2. 'future9' baslikli e grupta ABD aleyhine sayilabilecek Ingilizce
>mesajlar attim. Bugüne dek, hic boyle bir dava oldu mu?

Tam olarak ne kastettigini bilemiyorum. Dusunmen gereken eger yasa disi bir sey yapmis isen hangi ulkenin yasasini cignemis oldugun ve hangi nedenlerden dolayi bunun dava konusu ve nerede dava konusu olacagidir.

Yaman

(19 Eylül 2001)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder